TIDELANDS 1. SEZON İNCELEMESİ
Mitolojik öğelerin konu olduğu Tidelands Sirenleri,melezleri ve insanları anlatıyor. Anlatırken de mitolojiden faydalanıyor. Herkesin merakla açıp izleyeceği bir dizi değil, kabul. Ancak kurgu gayet güçlü ve yoğun. Sirenler Yunan Adalarında yaşayan deniz kızlarına benzeyen canlılar. Söyledikleri parçalarla insanları kendilerine çekip ölümlerine sebep oluyor. Sadece ölüm de değil çocuk sahibi oluyorlarsa insanlardan onları da atıp gidiyorlar. Melezler burdan geliyor.
İşte Tidelandslar bu melezler. Tidelandslar kimsenin el sürmediği, kıyıda köşede kalan bir tarikat gibi. Melezlerin insanlardan uzak olduklarına ancak insanlarla ticaret için vs. biraraya geldiklerine şahit oluyoruz. 2.sezonda ne olur bilinmez ama zannedildiği gibi hikaye suda geçmiyor. Her şey yeryüzünde olup bitiyor. Balıkçı kasabası olayların orjin noktası.
Koloni halinde yaşayan Tidelandsların liderleri olmaz mı tabiki de var. Elsa Pataky lider kraliçe Adrielle Cuthbert karakteriyle karşımıza çıkıyor. Bu karakter dünyada kırık ne varsa parçasını bulup tamir etmekle görevli gibi. Bu yüzden sık sık dünyanın başka yerlerine gittiğine şahitlik edeceğiz. Her şey olaysız devam ederken kaosun fitili bir anda ateşleniyor. Ateşlenme sebebi ise 10 yıldır hapiste olan Cal McTeer’in hapisten çıkması. Balıkçı kasabasına gelen Cal ile ateşlenen fitil insanlarla Tidelansların arasını bozmaya yetiyor. Çünkü Cal bir ceset buluyor ve bu cesetle Sirenlerin, Tidelandsların sırrı açığa çıkıyor.
Olaylar bu kadar karmaşık olsada insanın içine kasvet çökerten bir dizi değil. Kış aylarında izleyiciye merhaba diyen dizi kendisini izlettirdiyse boşuna değil tabiiki. Ayrıca dizi müzikleri de müthiş şekilde oluşturulmuş. İnsan diziyi mi izlesin müzikleri mi hayran hayran dinlesin şaşıp kalıyor. 8 bölümlük olan dizi realistlerin seveceği bir dizi değil. Dizide mantık öğesi yok. Zaten mitoloji dediğimiz şey tamamen kurgu. Bu yüzden gerçeklik, akıl, mantık bu dizi için uzak.
Yorum Gönder